Salı, Ekim 16, 2007

Ermenilerin Soykırımı Kabul Ettirme Çabası

Bugünlerde yine ermeni soykırımı safsatalarıyla Türkiyem boğuşa dursun bu konuda ermeni diasporasına ABD’nin saygın gazetelerinden Washington Post’un yazarı Fred Hiatt'dan haklı bir tepki geldi.

Fred Hiatt, ABD’deki Ermeni Diasporasının, geçtiğimiz Çarşamba günü Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde Ermeni Soykırımı yasa tasarısını geçirmek için sarfettiği çabayı eleştirdi.

Diasporanın, Ermeni ‘soykırımı’nın ABD Temsilciler Meclisi tarafından tanınmasını insan hakları açısından elzem gördüğünü anlatan Hiatt, bugün Ermenistan’da insan haklarının çok da iyi durumda olmadığını yazdı. Dünya çapında demokrasiyi ve insan haklarını korumak için kurulan sivil toplum örgütü Freedom House’ın raporlarına atıfta bulunuan Hiatt, kuruluşun 1996 yılından beri Ermenistan’da yapılan seçimlerin şeffaflığından emin olmadığını da belirtti.

Hiatt yazısında şu yoruma da yer verdi: “Ermeni Diasporası, yüzyıl önce yaşanan Ermeni ‘soykırımı’nın Kongre’de tanınması için çalıştığı kadar, Ermenistan’ın demokrasisi için çalışsaydı, bugün neler olurdu hayal edin. O zaman Modern Ermenistan, belki modern Türkiye kadar demokratik olabilirdi.”

Hiatt, yazısını “Diaspora geçen Çarşamba çalıştığı kadar çalışsaydı, Ermenistan’da 3 milyon kişi daha az fakir ve daha fazla özgür olurdu” yorumuyla bitirdi.

Kaynak: NTVMSNBC

Çarşamba, Ekim 10, 2007

Şubat ayı neden 28 gün çeker

Şubat ayının 28-29 çekmesinin nedeni, eski zamanlarda uzun süre Şubat ayının yılın son ayı olması ve gerekli düzenlemelerin bu son ayın günleri üzerinde yapılmasıdır. Eski zamanlarda tarıma verilen önem nedeniyle yılın ilk ayı Mart, son ayı ise Şubat'tı. Sonraları hristiyan dünyasının etkisiyle yılın ilk ayı Ocak olarak değiştirildi.

Şubat ayının diğerlerinden daha az güne sahip olması ile ilgili şöyle de bir hikaye anlatılır. Bir dönem özel ismi olmayan aylara Roma imparatorlarının isimleri verilmeye başlanmış ( June, July, August ) Ağustos ayına adını veren imparator Agustus benim ayımın gün sayısı Julius’unkinden az olamaz deyince yılın son ayından bir gün alınıp 30 gün olan Ağustos’a eklenmiş.

Bu arada bu ayların günlerininin 28 ila 31 gün arasında değişip durmasına kıl olanlar için ek bir not. 1929 yılında Sovyetler Birliği, her ayın 30 gün çektiği ve kalan beş ya da altı günün hiçbir aya ait olmayan tatil günleri olarak belirtildiği devrimsel bir takvimi hayata geçirdi. 1930 ve 1931 yıllarında Şubat ayı 30 gün çekmekteydi, ama 1932 yılında, aylar normal uzunluklarına geri döndürüldü.


Türkçede kullandığımız gün isimlerinin kökenleri

Farsça yedi 'heft' dir (veya hefte). Yedi günlük 'hafta' ismi de buradan alınmıştır.

Halen Türkçe'de kullandığımız gün isimlerinin kökenleri ise şöyledir:
  • pazar: farsça bazar. pazar’ın kurulduğu gün.
  • pazartesi: pazar’ın ertesi günü
  • salı: ibranice salis (üç)’ten, haftanın üçüncü gününe denk gelen gün.
  • çarşamba: farsça cehar-şenbe (dördüncü gün, cehar: dört, şenbe:gün)
  • perşembe: farsça penç-şenbe (beşinci gün, penç: beş, şenbe gün)’den
  • cuma: arapça cem’den cuma (toplanma, toplantı anlamında) islam dininin doğuşundan sonra müslümanların haftada bir toplanıp toplum işlerini görüştüğü, birlikte ibadet ettiği toplanma günü.
  • cumartesi: cuma’nın ertesi günü.

Şehitin Vasiyeti

ŞIRNAK Gabar Dağı'nda PKK'lı teröristlerin pusuya düşürüp şehit ettiği 13 askerden 20 yaşındaki Erzurumlu Onbaşı Şükrü Karataş'ın son mektubuyla gönderdiği fotoğrafındaki ‘vasiyet’ adlı komando şiiri yine yürek dağladı. İşte o şiir:


Vasiyet

Olur ya bir çatışmada ölürsem
Arkamdan yas tutmayın
Bırakın toprağımda rahat uyuyayım

Bedenimden elbisemi çıkarmayın
Onlar benim gururumdur
Ölünce kefenim olacak

Başımdan beremi çıkarmayın
O benim şanım şerefim olacak

Ayağımdan botları çıkarmayın
Onlar nice yollar aşacak
Sırat köprüsünden geçecek

Elimden tüfeğimi almayın
O benim namusumdur
Mezarıma sembol olacak

Yaramın kanını silmeyin
Ahirette hesabı sorulacak

Göğsümden kör kurşunu çıkarmayın
O benim madalyam olacak


Kaynak: Hürriyet